31 Ocak 2008

arslanbenzer'in yanağından makas aldığı...

hakan arslanbenzer'in, yanağından makas aldığı:

//lale müldüre imzalı kitap filan derken zafer tepemi attırdı ama kitaplarımı 2 liraya alıp 1 liraya sattığını anlamamışım ben herifçioğlunun. eğlenceye bak yani. bir de onun karşısına çıktım, bununla yolda karşılaştım hesabını kestim filan diye şişine şişine anlatıyor bir şeyler. bi de benim karşıma niye çıkmıyor ki arkadaş. aslında karşılaştık da ben ama o zaman durumun bu kadar olduğunu bilmiyordum ve komikti sadece. genç mefistoda gördüm bunu. dışarı çıkıp bekledim, beni farkedince üst kata çıktı ve inmeyince de ben sıkıldım geniş yaylar çizerek dolaşmaya başladım. sonra birden küt diye çıkıp gitti dükkandan. o olduğundan bile emin olamadım önce. dövecek de değildim oysa, beni karşısında görmenin ondaki etkisini incelemek için sadece. zafer yalçınpınar ve hakan arslanbenzer sokakta ayak üstü birbirlerine bakıyorlar, aralarındaki mesafe 70 santim. bunu merak ettim ama kaçtı gitti adam resmen. ben de üstünde durmadım.

ama olaya bak yani. iki liraya al bir liraya sat. bir de bu aslan burcu. dayak yese de uslanmaz yani. zafer şakadan bir adam çünkü. (...)

zafercim şaka yani yannış anlama. seni seviyoruz hepimiz, enver ercana rica edicem artık o da sevicek tamam mı. enver için üzülüyorum çünkü yanlış anlamıyorsam adamcağız durumu ciddiye alıyor. halbuki zaferi sevmekle yola getirebileceğini bilse o da bu yola başvururdu. yanağından makas alırdı mesela starbucks çıkışı. ben de mefisto çıkışı alacaktım makası ama kaçmasa. zafer niye kaçtın olm, seni seviyoruz dedik. dövmeyeceğim valla dövmeyeceğim gel.

selamlar

ps. ya bir de lale ablaya ayıp olmasın diye söylemiyorum, ama şaka gibi, lale müldür'den bu kadar zafer yalçınpınar, imzalı kitap bilmemne hikayesinden sonra takdir içerikli kısa bir mesaj aldım. cevap da veremedim bu yüzden. çünkü ne diyeyim. zafer benle mi alay ediyor, yoksa biri lale müldür'e mi oyun oynuyor kavrayamadım. ikisi de birlikte gibi görünüyor. lale müldür benim tanıdığım kadarıyla saf bir insan üstelik. yani içine bir milyonluk saat koy, şıkşıklı bir kaplama geçir, üç yüz milyonluk saat diye sat. o kadar saf yani. örneği de şeyden veriyorum, bize bir saat gösterip kaç para eder sizce dedi. ben afedersiniz, beş kuruş etmez çünkü içinde saat yok bunların dedim. plastik böyle hoş bir şeydi ama içinde saat yok. bak dedi sen hemen anlıyorsun, ama ben saat durup da saatçiye götürene kadar hiçbir şey anlamadım. sonra da (ama aynı konuşma içinde oluyor) kazağın çok güzel yurtdışından mı getirttin dedi. eminönünden bir milyon liraya almıştım, şey gibi iki kere yıkanınca iptal olan cinsten bir kazak. ama lale müldür öyle deyince beş sene giydim o kazağı. çok hoş bir insan lale müldür. allah hep yanında olsun. da bu zafer yalçınpınar var ya...//

kaynak: fayrap/4824